Galatasaray’ın geçen hafta deplasmanda oynadığı Zalgiris karşılaşmasının ilk bölümü dün yayınlanmıştı. Bugün 2’nci bölümüyle devam ediyorum.
***
Hücumda en çok tercih edilmesi gereken yer kanatlardır. Kanatlarda merkeze göre daha az adam olur. Paslaşması daha kolaydır. Çizgiye inilip içeriye pas atılabilir. Defans oyuncularının kale içine gelen topları çevirmesi çok zor olur. Hatta kale içine gönderilen toplar rakibe çarpıp gol bile olabilir.
Eğer atak yapılan kanatta rakip kalabalıklaşırsa uzaktan ceza alanı içerisine orta yapılabilir. En güzeli de en arkaya atılacak paslardır. Örneğin sağ taraftan atak yapıyorsunuz. Burası kalabalıklaşmışsa bilin ki diğer tarafta oynayan rakip oyuncular merkeze kaymış ve alanlarını boşaltmışlardır. Ceza alanının uzaktaki tarafına gönderilecek topa sol bek veya orta saha hareketlenerek içeriye tek vuruşla gönderebilir. Defans dengesi iyice bozulacağından markaj etkisiz kalır ve gol atmak kolay olur. Bu çalışılması gereken bir şey.
Kanatlarda top kaptırıldığında rakibin uzaklaştıracağı sadece 1 yer vardır, o da ileride bekleyen forvete. O oyuncu top ne taraftaysa o tarafa doğru kayar. Kenara yakın yerde olacağından buradan kaleye gitmek istediğinde defans oyuncuların kademeye girip durdurması kolay olur.
Yenen ilk gol kanattan geldi gerçi. Ama burada defans hatası vardı. İlk hata önündeki topu arkasından koşan rakibine kaptıran Nelsson’dan geldi. Diğer hatayı Abdülkerim yaptı. Marke ettiği rakibini bırakmayıp, kademeye girmeyi tercih etmedi. Oysa kademeye koşup, aynı zamanda markajındaki oyuncuya pas atmasını engellemek için hizada kalmaya çalışmalıydı. Nelsson da Abdülkerim’in bıraktığı oyuncuya doğru koşması gerekirdi. Hiçbiri yapılmadı gol yendi.
***
Kanat ataklarında daha kolay bir seçenek var. Nereden olursa olsun bol bol orta yapmak. Bu konuda 1 numaralı isim Caner Erkin’di. Nereden olursa olsun orta yapardı. Gerek ceza alanına gerekse orta alana yakın. O zaman hava toplarında başarılı hücumculara ihtiyaç olur. Zaniola bu konuda bana hiç güven vermedi. Okan Buruk’tan defansa stoperlikten anlamasa da süratli birini koymasını, Abdülkerim’i forvet oynatmasını beklerdim. İlk golü de o attı zaten.
***
Defansı bunaltmak olmazsa olmazlardan. Atakların ardı arkası kesilmeyecek. Sürekli orta yapılacak, sürekli şut çekilecek. Topu hızla ceza alanına taşımak gerekir. Bunun sonucu rakip tamamen bunalır güven ve moral kaybına uğrar ve oyundan düşer. Defansif hatalar artar çok pozisyon verirler. İleriye çıkarken de olumsuz etkilenirler panik sebebiyle, isabetli pas atamazlar, istedikleri gibi şut çekemezler.
Ama gelin görün ki Galatasaray tam tersini yaptı. Rakip yarı alana rahatça geldi. Burada sürekli yan pas yaptı, zamanın boşa geçmesine neden oldu. Bu rakibin dinlenmesine ve motivasyonunu korumasına yaradı. 90 dakika boyunca çok rahat oynadılar, çok az da hata yaptılar.
***
Yenen gollerde sadece defansa yüklenmek büyük hata olur. Ofansif olarak belli bir taktiğin olmaması, topun tehlikeli bölgelerden kaptırılması ve buna rağmen rakibin defanstan hücum presle engellenememesi Nelsson ve Abdülkerim’i çok zorladı. Torreira olsaydı farklı olurdu diyenler var. Ben buna kesinlikle katılmıyorum. Galatasaray geride çok fazla boş alan verdi. Geniş alanda sadece 1 kişi pek bir şey yapamaz. Üstelik takımın gol atması gerektiğinden Uruguaylı oyuncu ileriye çıkar, defansı o da boş bırakırdı.
***
Bu karşılaşmadan çıkarılacak çok şey var.
En başta teknik yönetim dersine iyi çalışmamış. Kadroyu kurup adeta çıkın oynayın demiş, rakibini hiç umursamamış. Takımına ne taktik vermiş ne de antrenmanda özel çalışma yapmış.
***
Galatasaray çok övülüyor. Taraftarı çok mutlu. Türkiye’yi geçtik Avrupa’da kupa isteniyor. Ancak … Aksilik olmazsa haftaya biraz detaylı analizini yapacağım.
https://www.haberekspres.com.tr/galatasarayin-sorunu-akildi-2