Göztepe’yi çok seven ve hemen hemen her sene kombine alıp, maçlara giden bir arkadaşım Levent’in dükkanına uğradım. Kendisiyle her görüştüğümde futbol muhabbetleri ederiz.
Geçenlerde takımının yaptığı transferleri hiç beğenmediğini söyledi. Eskiden kendini verdiği katkıyla sevdirmiş isimlerin maddiyat yüzünden gönderilmesi, diğer takımlar yıldız oyuncular alırken, hep ucuza kaçılıp, bilinmeyen futbolcuların transfer edilmesi ve sonuçta küme düşülmesinin 1 numaralı suçlusunu Mehmet Sepil’e kesti. Sadece o değil, birçok taraftar da aynı şeyleri düşünüyor. Bu sezon da yine aynı şeylerin yapıldığı ve bu sebepten kulübün satılmasının iptal olduğu kuşkusu varmış içinde.
Ben de bu konuda yazı yazmak üzere hazırlık yaparken, Isaac Atanga transfer haberine denk geldim. Onu araştırırken, birkaç saat sonra Galatasaray’la adı geçen Ali Akman’la anlaşma sağlandığını gördüm. Yazacaklarımda biraz değişiklik yapmak zorunda kaldım.
Ali Akman’ı hemen hemen herkes biliyor Bursaspor’dan. Ben Atanga’dan bahsederek yazıma devam edeyim.
***
Isaac Atanga’nın birkaç videosunu izledim. Bana biraz Halil Akbunar ve biraz da Makana Baku’yu hatırlattı. 22 yaşındaki Ganalı oyuncu kanatlarda oynuyor. En çok görev yaptığı mevki sağ orta saha olsa da, sol tarafta ve forvette de mücadele etmişliği var. Topu ayağına aldığı anda uçmaya başlıyor adeta. Çok hızlı ve aynı zamanda da çok çevik. Ani yön değişimleriyle rakibi şaşırtıp, rahatça geçebiliyor. Hızlı ve çevik olmasına rağmen top kontrolü ve sürüşlerini de beğendim.
Danimarka’nın FC Nordsjaelland takımı ilk göz ağrısı oldu. Toplamda 58 maça çıkıp, 12 gol atıp, 5 de asist yaptı. Burada gösterdiği performansla Amerika’dan Cincinnati tarafından 3.64 milyon euro bedelle transfer edildi fakat burada istenilen performansı gösteremedi. 23 maçta 1 gol 2 asist yapabildi sadece. Genç oyuncuların mücadele ettiği lige gönderildi. Ve bu sezon Göztepe’de kiralık olarak forma giyecek.
Videolarda topla nasıl oynadığını görebiliyoruz ama topsuz oyunu görme şansımız yok. Defansa ne kadar yardım ettiği belli değil. Fiziksel olarak ne kadar dayanıklı bunu da bilemiyorum. Kısacık kesilmiş görüntülerden çok hırslı olduğu kanısına vardım. Çok iş yapabilecek görüntüsü verdi. Ama Amerika’da tutunamaması kafamda soru işareti bıraktı.
Altınordu’nun maçlarında dönmek zor
TFF’nin sitesinden lig fikstürüne bakıyordum. Dikkatimi Altınordu’nun 2. hafta 20 Ağustos’ta, Sakaryaspor’la oynayacağı karşılaşma çekti. Bilindiği üzere Alsancak Mustafa Denizli Stadı’nı Altay’la birlikte paylaşması gerekirken, bazı istedikleri gerçekleşmediği için, olana kadar Bornova Aziz Kocaoğlu Stadı’nda oynamayı tercih etti.
Havalar çok sıcak olduğu için karşılaşmalar mümkün olduğunca geç saatlerde başlıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin en batısında, güneşin daha geç battığı illerden biri olan İzmir’de genellikle başlama saati 21:45.
Saat, Şeytanlar’ın maçlarında sorun yaratıyor. Aziz Kocaoğlu Stadı, İzmir’in biraz dış kısmında, Bornova Doğanlar’da. Buradan şehir merkezine ulaşmak biraz zaman alıyor. 21:45’te başlayan maçlar 23:45’ten önce bitmez. Stattan taraftarın çıkması 24:00’ı geçer. Altınordu maçlarında bazen otobüs konmuyor. Arabası olmayan taraftarın evine gitmesi için taksiye binmesi gerekir. O çok pahalıya patlar. Özel otobüs olsa da sadece metro istasyonuna gidiyor. Son metronun kalkış saati 00:20. Yani yetişmesi zor. Oradan yine mecburen taksiye binmek zorunda kalırlar. Böyle olacağı için de maça gitmek isteyen birçok taraftar bundan vazgeçecektir.
Bu sebeplerden ötürü Altınordu kulübü taraftarının daha çok olmasını istiyorsa, mutlaka bir çare bulması gerekir. Ama şöyle bir durum da var. Yaz aylarında İzmirliler hafta sonları genellikle denize, tatil yapmaya gidiyor, sokaklar bile boş kalıyor. Bu da hesaba katılırsa, zaten az taraftarın maçlarına geldiği Kırmızı Şeytanlar’ın 20-30 kişi için bir şeyler yapar mı? Zor… 2-3 maç sonra saatler geriye çekilecek elbette.
https://www.haberekspres.com.tr/goztepe-ve-atanga-makale,10870.html