Kendinizi test edebileceğiniz İngilizce videolar. Önce videoyu izleyin, sonra kağıt ve kalemi elinize alarak İngilizce kelimeleri yazarak tekrarlayın. İyice pekiştirene kadar devam edin. Unutma olasılığına karşı da belli aralıklarla videolara dönüş yaparak, bunun önüne geçin.
NOT: İstek ve önerilerinizi aşağıdaki yorum kısmına yazabilirsiniz.
The English | İngilizler |
The English have a reputation for not speaking to strangers until they have been introduced. | İngilizlerin, tanıştırılmadıkları sürece yabancılarla konuşmadıkları söylenir. |
Perhaps this has something to do with the language. | Belki de bunun, onların konuştukları dille ilgili bir nedeni vardır. |
The point is that there is no equivalent of those words like ‘Señor’ and ‘Monsieur’ which other nationalities use to address strangers. | İngilizcede, başka uluslardan insanların yabancılarla konuşurken kullandıkları “Senyör” ve “Mösyö” gibi sözcüklerin karşılıkları yoktur. |
Mr, Mrs and Miss can only be used if you know the person’s name. | Mr, Mrs ve Miss, ancak karşınızdaki kişinin soyadını bildiğiniz zaman kullanılabilir. |
This is no problem for a barman or a shopkeeper. | Bu durum, bir barmen ya da dükkân sahibi için sorun yaratmaz. |
They will say ‘sir’ to you or ‘madam’, if you’re a woman. | Onlar size ya “Sir” ya da kadınsanız, “Madam” diye hitap edeceklerdir. |
That’s because they’re serving you. | Bunun nedeni, onların size hizmet eden kişiler olmalarıdır. |
But if you want to talk to the person next to you in the pub, don’t wait to be introduced, introduce yourself. | Ama siz, pub’da yanınızdaki kişiyle konuşmak isterseniz, onunla tanıştırılmayı beklemeyin, kendinizi tanıtın. |
English people shake hands less than their Continental brothers and sisters. | İngilizler, Kıta Avrupası’nda yaşayan insanlara göre daha az el sıkışırlar. |
It is said, for instance that the average Frenchman shakes hands 598 times a month; the average Englishman shakes hands once or twice a week. | Sözgelimi, sıradan bir Fransızın ayda 598 kez el sıkıştığı söylenir; oysa sıradan bir İngiliz haftada bir ya da iki kez el sıkışır. |
In some countries people shake hands with everyone present when they enter a room. | Bazı ülkelerde, bir odaya giren kişi, orada bulunan herkesle el sıkışır. |
In other countries friends shake hands every time they meet or part. | Bazı ülkelerde de dostlar, her karşılaştıkları ya da ayrıldıkları zaman el sıkışırlar. |
Three situations where English people generally shake hands are: | İngilizlerin çoğunlukla el sıkıştıkları üç durum şunlardır: |
When they are introduced, when they conclude a business deal and after a disagreement as a gesture of reconciliation. | Tanıştırıldıkları zaman; bir iş anlaşmasına vardıkları zaman; bir anlaşmazlıktan sonra barıştıklarını belirtmek istedikleri zaman. |
It is curious that boxers shake hands as a gesture of reconciliation before the disagreement! | Boksörlerinse dövüşmeye başlamadan önce, bir barış belirtisi olarak el sıkışmaları çok gariptir! |