Sadece 1 oyuncusundan yoksun Altay, birçok as oyuncusundan yoksun Beşiktaş’a 1-0’lık skorla boyun eğdi. Bu maçın havası iki takımında ligde kötü günler geçirmesinden dolayı oldukça farklıydı. Daha en baştan kendimi sahada gösterecekleri performansın en iyisine de en kötüsüne de hazırlamıştım.
***
Altay topa daha çok hakim olarak oyuna başladı ama kalesinde tehlikeleri yaşadı. Yavaş yavaş Beşiktaş dizginleri eline aldı ve her geçen dakika üstünlüğünü arttırdı, mücadelenin son dakikalarına kadar devam etti. Son anlarda konuk takım beraberlik için yüklenmeye çalıştı, fırsatı buldu, direkten döndü.
İzmir ekibi tam saha baskı yedi ve bu baskıdan bir türlü rahat çıkamadı. Orta saha yeterince defansa destek veremedi ve çok ileride kaldı. İleriye uzun top da oynanmadı ve pas yapmak için diretti. Özellikle soluna oyun yığıldı, sağ tarafına atılan toplarda kalesinde pozisyonlar gördü. O tarafta oynayanlardan biri sahada en çok koşan oyuncu Cebrail, önünde sahanın en hızlılarından Kappel vardı. Buradan gol yemedikleri için çok şanslıydılar. Kullanılan bir köşe vuruşunda ön direkte Vida bomboş kafayı vurdu, üstten auta attı. Sonraki kornerde yine ön direkte Vida vurdu bu sefer golü attı. Önlem alıp orayı kalabalık tutsalar da bir şekilde kafa vurdurdular. Kaleci Lis’in de hatası büyüktü. Çıkıp topa müdahale edebilirdi. Olmadı en azından rakibinin önünde vücuduyla set olup, kaleyi kapatabilirdi. O ilkinde kalesinde kaldı, ikincisinde Vida’nın arkasında topu yumruklamaya kalktı.
***
Her iki takım da kötü oynadı ama Beşiktaş’ın çok eksik olması bir nebze bahane olabilirdi. Böyle durumlarda şampiyonluk şansı da yokken yapılacak şey genç oyunculara biraz daha fazla şans vermek olacaktır. Kerem ve Güven bu şansı yakalayan isimlerdi ancak onlar da genele uydu ve kendilerini pek gösteremedi. Takım olarak zaman zaman yaptıkları üçgenleri ve verkaçları ise beğendim.
Altay, lige doludizgin bir giriş yaptı, liderliğe yükseldi. Ondan sonra baş ağrıtan sakatlıklar geldi ve temposuz bir takım oluverdi. Sakatlar iyileşse de bir türlü tempo yükseltemedi. Bu müsabakada da rakibinin tam saha pres yapması aslında avantajınaydı. İleriye Kappel’in konması, sonrasında 2. yarı diğer hızlı isim Bamba’nın oyuna alınmasını beklerdim. Defans arkasına oynanacak uzun toplarda bu ikisini durdurmak zor olurdu. Deniz ileride neredeyse hiç top alamadı, hiçbir varlık gösteremedi. 2. Yarı başında yerine Bamba girebilirdi, 61. dakikada Paixao tercih edildi. Ama onun özelliği ceza alanı içinde etkili olması. Top oraya pek taşınamadı. Kappel çizgiye hapsoldu, topla yeterince oynayamadı, defans arkasına yeterince pas alamadı. Bamba oyuna çok geç girdi. Poko bana göre takımın olmazsa olmazı. Afrika Kupası’na gitti, geldiğinde ilk 11’e giremedi. Ne sorunu var bilemiyorum ama en kısa zamanda 90 dakika sahada bulunması gerekir. Bu takımın tek bir kurtuluşu var, o eski temposunu yakalamak. Bunun için şu ana kadar bir ışık göremedik.
https://www.haberekspres.com.tr/altay-renktasindan-puan-alamadi-makale,10416.html