Altınordu evinde Süper Lig yolunda mutlak kazanması gereken bir maça çıktı. Rakibi Ümraniyespor adına ise uzağında olduğu Play-Off hattına yaklaşmak için önemli bir müsabakaydı. Beraberlik iki takım için de pek fazla bir şey ifade etmiyordu.
Ev sahibi ekipte defans sorunu yaşanıyordu. Eksikler yüzünden stoper bölgesinde orta saha oyuncusu Oğulcan’ı oynatmak zorunda kaldı. Çok koşmayı seven, orta sahaya direnç getiren bir kişinin defansa çekilmesi beni düşündürdü. Doğrusu o bölgede Oğulcan’a hiç güvenim yoktu.
***
Karşılaşmaya Altınordu iyi başladı. Topa sahip oldu, maç başında birkaç cılız atak yaptı, gol yollarında etkisiz kaldı. Zaman ilerledikçe defansında açıklar vermeye başladı. Önce kanatlarından sonra defansının göbeğinden tehlikeli atak yedi. Defans arkasına rahat pas attırdı, rahat da adam kaçırttı. Topa sahip olsa da galibiyete uzaktı.
Oyunun kader anı kırmızı kart oldu. 66. dakikada Gökhan’ın yediği 2. sarı kart sonrası Şeytanlar gaza geldi. Galibiyet kokusunu almışlardı. Yüklenmeye başladı, pozisyona girmekte zorlandı. İmdada Batuhan yetişti, rakibini ellerini açarak geçit vermemek istedi, top eline çarptı, penaltıya sebep oldu. Ceza alanı içerisinde herkes ellerini kapatmayı tercih ederken, o tersini yapmıştı. Enis takımını öne geçirdi.
Son dakikalarda tam saha prese başladı ama ısırdı adeta. Bu da kalesinde tehlike yaşamamasını sağladı. Maç bitmek üzereyken rakibinin 9 kişiye düşmesi sayesinde de maçı tek golle kazanmayı başardı. 3 puanı hanesine yazdırarak gözünü ilk 2 içerisine dikti.
***
Hakem Burak Pakkan’dan da mutlaka bahsetmek gerekir çünkü bana göre çok önemli 2 hata yaptı. 9. dakikada Alim ceza alanı içerisinde Hüsamettin’e omuz attı ve düşürdü. Karar devamdı. Orantısız bir yüklenme vardı ve kesinlikle omuz omuza mücadele değildi.
İki kişi ortadaki topa yatarak müdahale etti ve birbirlerine girdi. Bir tane sarı kart çıktı o da daha önceden sarı kartı olan Gökhan’a. Bu 2. sarısı olunca oyun dışı kaldı. Faul vermeye bir şey diyemem ama kart kararı çok ağırdı ve gereksiz yere oyundan atıldı.