Ege derbisi niteliği taşıyan maç. Bodrumspor ve Altay… Hem zirvedekiler hem alttakiler için oldukça önemli bir karşılaşma. İki takım da koşmayı ve savaşmayı seviyor.
Altay ligin en çok koşan takımı olsa da transfer yasağı bulunması, genç ama az deneyimli ve çok deneyimli ama yaşı ilerlemiş oyunculardan oluşması küme düşme korkusu yaşamasına neden oldu. Bodrumsporlu futbolcular pek üst düzey liglerde oynamamış olsalar da birbirini çok iyi tanıyorlar. Bu hiç beklenmedik şekilde Süper Lig adayları arasına girmesine neden oldu.
***
İzmir’de oynanan ilk müsabaka, kıran kırana geçmiş, oyuncular çok efor sarfetmiş ve kazanan 2-0’lık skorla Altay olmuştu. Yine böyle bir maç bekliyordum. Yanıldım.
Ev sahibi takım bildiğimiz oyun temposuyla mücadele ederken, konuk takım eski mücadelelerinden uzak bir performans sergiledi. Bu da yeşil beyazlıların rahat bir şekilde 2-0 galip gelmesini sağladı.
***
Bodrumspor az pozisyon verdi, çok net pozisyonlar yakaladı. Fark çok daha büyük olabilirdi, değerlendiremedi. Sık sık rakibe 2 hatta 3 kişiyle birden baskı uyguladığı oldu, siyah beyazlıların rahat oynamasına izin vermedi. Tatlı sert oyunuyla ikili mücadelelerde üstünlük kurdu.
Altay’ın rakibini yenmesi için ilk maçtan kopya çekmesi gerekirdi. Hayır hayır… Kopyaya gerek yok ki. Her zamanki futbolunu oynasın yeter. Elbette favori değiller. Olaylı Göztepe maçından sonra düşüş yaşanmıştı. Aradan uzun zaman geçti. 1 aylık arada vardı. Bu eski formunu yakalaması için bir fırsattı. Ama teknik direktör değişikliğine gidildi. Sportif Direktör Ayhan Tuna Üzümcü takımın başına getirildi. İlk defa bir takımda böyle görevi üstleneceği için kafalarda soru işareti vardı. Ancak yönetim tarafından takımı tanımasının avantajlı olduğu gösterildi.
Çok koşan rakibini yenmesi için daha çok koşmalıydı, koşamadı. Ataklara hızlı çıkması gerekirdi, çıkamadı. Kaptığı toplarda ya geri ya yan pas yaparak, yeşil beyazlıların geriye çekilip, yerlerini almalarına imkan verdi. Topa daha çok sahip olmak istedi. Bu da istatistiklere yansıdı ve %60’a %40 üstünlük sağladı. Ligde oynadığı 22 maçta sadece Erzurumspor ve Keçiörengücü’ne karşı daha çok topla oynadı, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldı. Rizespor karşısında da eşitlik vardı, o kadar. Bodrumspor’la İzmir’deki ilk maçta bile meşin yuvarlağa daha az sahip olmuştu. Bu maçta sezonun topa sahip olma rekorunu kırdı. Her zaman söylediğim bir şey var. Türkiye’de genellikle daha az topla oynayanlar kazanıyor. Kapalı defanslar aşılamıyor, hızlı hücumlarla gol atması kolay oluyor. Paslarla atağa kalktı, kaptırdığında kenarlarda çok boşluk verdi. Goller ve net pozisyonlar buralardan geldi.
İlk pozisyonuna ise 40. dakikada girebildi, o da çok net değildi.
Maç sonrası açıklama yapan Tuna Üzümcü sistem değiştirdiklerini söyledi. Gözle görülür değişiklik topa daha çok sahip olmaktı. Bu takımın en büyük gücü ligin en çok koşan takımı olması. Hücuma hızlı çıkıp, rakip defansın 90 dakika boyunca tedirgin oynamasını sağlamak. Bu üstün taraf varken, başka bir sisteme geçilmesi, harakiri yapmak gibi olabilir. Daha şimdiden Altay taraftarı umutsuzluğa düşmüş durumda. 2-3 maç daha böyle giderse ne yönetim kalır ne de teknik direktör. Ancak elbette sistemin ne olduğunu da daha iyi anlamak gerekiyor. Klasik tabirle ‘önümüzdeki maçlara bakacağız.’
***
İlginç bir hava vardı Bodrum’da. Bulutlu başladı, güneş açtı. Şiddetli yağmur başladı, şimşekler çaktı. Yağmur dindi, kuvvetli rüzgar çıktı. O durdu dolu yağdı. En son güneş açtı, maç bitti. Maçı anlatan spikerin dediği gibi 90 dakika içerisinde 4 mevsim yaşandı. Bunu geçmişte İzmir’de de çok gördüm.
21. dakikada Eren Erdoğan topa sahipken taca attı. Arkasında baskıya gelen Samet ensesine eliyle hamle yaptı. Ortalık biraz karıştı. Kötü niyet var mıydı yok muydu bilemem. Çünkü taca neden attığını anladığını sanmıyorum. Durum 0-0 idi. Zaman geçirmek istediğini düşünmüş olabilir. Aslında Eren devam etseydi Samet’in hareketi anlamlı olurdu çünkü yerde kendi takımından Bodrumspor’dan Umar Aminu vardı ve tedavisi için oyun durmalıydı. Oyuna devam edemedi o sakatlığından dolayı.
76. dakikada Paixao rövaşata ile topu kaleye gönderdi. Kaleci Sousa eliyle değil, eğilerek göğsüyle almak istedi. Biraz şov yapmaya kalktı. Tam önüne alamadı ve 2 metre kadar sektirdi. Altaylı hiçbir oyuncu yoktu orada yoksa başı belaya girebilirdi.
https://www.haberekspres.com.tr/bodrumspor-altay-a-karsi-zorlanmadi-makale,11403.html