Ülkemizde futbol kalitesi çok düşük. Bunun aksini söyleyecek kişiler çıkacağını sanmıyorum. Haftalar geçtikçe futbol kalitesi daha da düşmeye başladı. Oynanan maçlar koşu ve fizik kullanılmasından öteye gitmiyor. Saha zeminlerinin bozuk olması bunda en büyük etken olarak göstermek mümkün.
Pazar öğle saatlerinde oynanan karşılaşma da buna bir örnek oldu. Süper Lig adayı Bodrumspor, sahasında küme düşmeme mücadelesi veren Erzurumspor’u konuk etti. Yeşil beyazlı ekip sahaya galibiyet parolasıyla çıkmıştı. Mutlaka kazanması gerekiyordu çünkü son 3 maçından sahadan mağlubiyetle ayrılmıştı. Ama bunu başaramadı ve müsabaka 0-0 beraberlikle sonuçlandı.
***
Sahada savaşmaya odaklanmış 2 takım vardı. Bodrumspor zaten her maçında savaşan bir takımdı. Ancak son haftalarda skorun yanında oyunuyla da bir düşüş içerisine girmişti. Erzurumspor’u bu oyun anlayışla pek görmemiştim, bu müsabakada gördüm. En az rakibi kadar koştu ve savaştı. Böyle olunca üstünlük kurabilen çıkmadı. Orta saha mücadelesi şeklinde geçti. Sürekli birbirlerinin oynamasına izin vermemek için uğraştılar. Ve genellikle kolaya kaçıp, top kapmak yerine faulle durdurma yolunu seçtiler. Bu, topla oynamayı azalttı, sürekli hatalı paslara neden oldu. Dahası yapılan fauller sık sık sakatlık yaşanmasını doğurdu ve oyun devamlı kesildi. Erzurumspor’dan Cengizhan Bayrak ve onun yerine oyuna giren Ufuk Budak sakatlık sebebiyle karşılaşmayı tamamlayamadılar. Maçın sürekli durması maçın tempo kazanması ve dolayısıyla sıkıcı hale gelmesi anlamını taşır.
Dengeli oyun 39. dakikadan sonra az da olsa değişti, konuk takım bir adım öne çıktı. Erkan Değişmez yaptığı hareketten dolayı doğrudan kırmızı kartla cezalandırıldı. Bana göre bırakın kırmızıyı, sarı bile fazlaydı. 2 oyuncu ortadaki topa müdahale etmek istedi. Erkan önceden davrandı ve topa vurdu. Ayağı yukarıya kalkmıştı. İndirirken rakibinin karın bölgesine geldi. Faul verilebilir ama ayağını çekmek için gayret etmesi, iyi niyetli olduğunu gösteriyordu. Tehlikeli bir hareket yoktu. Her ne kadar vücutta kızarma olsa da ayağı kırıldığı halde faul bile verilmeyen pozisyonları geçmiş yıllarda gördüm. Her temas kart gerektirmez, her ne kadar sakatlık doğursa bile.
Konuk takım 50 dakika fazla oynamasına rağmen galip gelecek derecede üstünlük kuramadı, rakibini panikletemedi. Az da olsa net pozisyonlar buldu, değerlendiremedi. Ev sahibi takım da rakibi kadar olmasa da gollük pozisyonlara girdi, değerlendiremedi. Golü atan kazanacaktı, atamadılar ve 1’er puana razı oldular.
***
Gol pozisyonları oldu olmasına ama neti ancak ilk yarı bitmek üzereyken 45+5’inci dakikada gerçekleşti. Alican Özfesli kaleciyle karşı karşıya vuruşunu yaptı. Hem kalecinin üzerine vurdu hem de yavaş gitti ve sonuç olarak deplasmanda öne geçme şansını heba etti.
Cılız olarak nitelediğim pozisyonlar genellikle uzaktan şutlarla geldi. Bunlarda kaleciler başarılı kurtarışlar yaptı.
Uzatmaların da son 2 dakikasında, iki takım da galibiyeti kaçırdı diyebilirim. 90+7’de yapılan ortaya ön direkte Aaron Olanare kafa vuruşu yaptı, topu auta attı. Sıyırtma vuruş yapsa kesinlikle gol olurdu. 90+8’de Samet Yalçın topla buluştu. Yanında defans oyuncusu varken kaleci Göktuğ Bakırbaş ceza alanı dışına kadar çıktı. Bodrumlu oyuncu aşırttı ancak top boş kale yerine auta doğru gitti.
https://www.haberekspres.com.tr/bodrumspor-toparlanamiyor-makale,11441.html