Ege’de önemli bir karşılaşma: Bodrum FK – Manisa FK
İkisi de Play-Off’u kovalıyor. Bodrum FK inişli çıkışlı bir grafik sergiliyor. Manisa FK’da iniş var çıkış yok. 6 haftadır galibiyet yüzü göremedi.
***
Müsabaka beklendiği gibi başladı. Ev sahibinin özelliği koşan ve ısıran bir sistemde oynaması. Tam saha pres yapar ama göstermelik değil, depar şeklinde. Bunda da çok başarılı olur. Bu müsabakada da değişen bir şey yoktu. Rakibini rahat çıkarmadı. 20. dakikaya doğru baskı biraz gevşedi. O sıralarda golü buldu. Topu rakibine bıraktı ve orta sahanın önüne çekildi hem alan daralttı hem de dinlendi.
İkinci yarıya da presle başladı. Zaman zaman dinlenmeyi tercih etse de son düdük çalana kadar presi sürdürmeyi başardı. 55. dakikadaki bir gol daha atıp, maçı 2-0 kazanmayı başardı.
***
Manisa FK, rakibinin yoğun presine rağmen pasla çıkmaya çalıştı. Başarıyla çıktığı oldu ama genellikle dezavantaj teşkil etti.
Skor olarak geriye düştü. Hücum edip gol atması gerekiyordu. Defansta yapılan paslaşmalarda topu ileriye çıkarmakta zorlandı. Bazen kaptırdı. Kaptırmadığında kendi yarı alanında çok fazla zaman harcadı ve hücuma az çıkabildi. Bunun sebeplerinden biri de defansa top çıkarması için yardıma fazla gelinmemesi oldu.
Pres altındaysanız, hızla herkes pas almak için koşar, boşluğa kaçar. Pas trafiği de hızlı olmak zorunda ki pres gelmeden top ayaktan çıkarılsın. Bu sayede pres kırılır, rakibin yorulmasına ve oyundan düşmesine sebep verilir.
Cumartesi Fenerbahçe – Trabzonspor maçı vardı. Orada bordo mavililer rakibinin tam saha presine karşılık verecek çalışma yapmıştı. Geride fazla zaman harcamayıp, hemen uzun toplarla ileriye çıktı. İnce detaylar buna eklendi ve yenilmeyen takıma üstünlük sağlandı. Her zaman kendi oyununu oynamak olmaz. Her sistemin bir açığı vardır. Bunu değerlendirebilmek iyi bir teknik direktörle olur. Hep kendi oyununu oynamaya çalışmak başarıyı getirmez.
***
2. dakikada gol geldi, Bodrum FK adına. VAR devreye girdi ve ofsaytı belirledi. Hakem pozisyonu izledi ve VAR’a uydu, gol iptal edildi. İleriye pas atılmıştı. Celal Dumanlı ofsayttaydı. Topa müdahale etmedi ama Daniel Graovac’ın topa müdahalesini önledi. O olmasa rahatça meşin yuvarlağa sahip olur, pozisyona asla girilemezdi. Verilen karara tamamen katıldım. Ofsaytın olması için sadece topa hareketlenilmesine bakılmaz, rakip oyuncuların topa müdahale etmesine ne kadar engel olunduğu da kararda etkili olur.
Skor 0-0. Top ev sahibi takım kalecisi Diogo Sousa’da. Ayağında bekletiyor, rakibin gelip basmasını bekliyor. Bu hareket skor lehine olduğunda zaman geçirmek için yaparsın. Lehine değilken neden böyle bir şey yaptı anlayamadım.
Teknik Direktör Osman Özköylü ilk yarı taraftarlarla diyaloğa girdi. Sarı kart yedi. Devre arasında da itiraz edince 2. sarı karttan tribüne gönderildi.