Kendinizi test edebileceğiniz İngilizce videolar. Önce videoyu izleyin, sonra kağıt ve kalemi elinize alarak İngilizce kelimeleri yazarak tekrarlayın. İyice pekiştirene kadar devam edin. Unutma olasılığına karşı da belli aralıklarla videolara dönüş yaparak, bunun önüne geçin.
NOT: İstek ve önerilerinizi aşağıdaki yorum kısmına yazabilirsiniz.
| Fly | Uçmak |
| In ancient times people didn’t know how to fly. | Eski zamanlarda insanlar nasıl uçacaklarını bilmiyorlardı. |
| They made wings. | Kanat yaptılar. |
| They attached the wings to their shoulders. | Kanatları omuzlarına bağladılar. |
| They climbed mountains. | Dağlara tırmandılar. |
| They tried to fly. | Uçmayı denediler. |
| But they didn’t suceed. | Ama başaramadılar. |
| They failed. | Başarısız oldular. |
| So they gave up flying with wings. | Bu yüzden kanatlarla uçmayı bıraktılar. |
| They tried something else. | Başka bir şey denediler. |
| They made a balloon. | Balon yaptılar. |
| They made fire under the balloon. | Balonun altında ateş yaktılar. |
| They heated the air in the baloon. | Balonun içindeki havayı ısıttılar. |
| They attached a basket under the balloon. | Balonun altına bir sepet bağladılar. |
| They put three animals in the basket. | Sepete üç hayvan koydular. |
| They tied the basket to the ground with a rope. | Sepeti bir iple yere bağladılar. |
| The first balloon flew up. | İlk balon uçtu. |
| They made another balloon. | Başka bir balon yaptılar. |
| They made fire under the balloon. | Balonun altında ateş yaktılar. |
| They heated the air in the baloon. | Balonun içindeki havayı ısıttılar. |
| They attached a basket under the balloon. | Balonun altına bir sepet bağladılar. |
| They put two men in the basket. | Sepete iki adam koydular. |
| They tied the basket to the ground with a rope. | Sepeti bir iple yere bağladılar. |
| The second balloon flew up. | İkinci balon uçtu. |
| They made another balloon. | Bir başka balon yaptılar. |
| They made a fire under the balloon. | Balonun altında ateş yaktılar. |
| They heated the air in the baloon. | Balonun içindeki havayı ısıttılar. |
| They attached a basket under the balloon. | Balonun altına bir sepet bağladılar. |
| They put two men in the basket. | Sepete iki adam koydular. |
| But this time they didn’t tie the basket to the ground with a rope. | Ancak bu sefer sepeti iple yere bağlamadılar. |
| The third balloon flew up. | Üçüncü balon uçtu. |
| They made diffirent balloons. | Farklı balonlar yaptılar. |
| They put hydrogen in the balloons. | Balonların içine hidrojen koydular. |
| Hydrogen is a dangerous gas. | Hidrojen tehlikeli bir gazdır. |
| Some balloons exploded. | Bazı balonlar patladılar. |
| Some people were killed. | Bazı insanlar öldüler. |
| Some people were injured. | Bazı insanlar yaralandılar. |
| So they gave up flyig in a balloon. | Bu yüzden balonla uçmayı bıraktılar. |
| In 1903 the Wright Brothers made a glider in America. | 1903’te Wright Kardeşler Amerika’da bir planör yaptılar. |
| They made a small engine. | Küçük bir motor yaptılar. |
| They put the small engine in the glider. | Küçük motoru planörün içine koydular. |
| The first plane flew up. | İlk uçak uçtu. |
| The wright brothers became famous. | Wright Kardeşler ünlü oldular. |
| Nowadays there are modern aeroplanes. | Günümüzde modern uçaklar var. |
| They carry cargo and passengers from one continent to another. | Bir kıtadan diğerine kargo ve yolcu taşıyorlar. |
| From Asia to Europe, | Asya’dan Avrupa’ya, |
| From America to Africa, | Amerika’dan Afrika’ya, |
| From Australia to Antartica, | Avustralya’dan Antarktika’ya, |
| They carry cargo and passengers from one country to another. | Bir ülkeden diğerine kargo ve yolcu taşıyorlar. |
| From Turkey to China, | Türkiye’den Çin’e, |
| From Japan to Germany, | Japonya’dan Almanya’ya, |
| From France to Russia, | Fransa’dan Rusya’ya, |
| From Saudi Arabia to Italy, | Suudi Arabistan’dan İtalya’ya, |
| From Korea to Greece, | Kore’den Yunanistan’a, |
| From Switzerland to Swiss, | İsviçre’den İsveç’e, |
| From Iran to Irak, | İran’dan Irak’a, |
| From Spain to England, | İspanya’dan İngiltere’ye, |
