Göztepe, evinde ligin dibinde yer alan Adana Demirspor’u konuk etti. Adana ekibi 13 hafta geçmesine rağmen galibiyetle tanışamamış ve sadece 2 beraberlik alabilmişti. Süper Lig’de bugüne kadar bu kadar az puan toplayan takım olduğunu pek sanmıyorum.
Göztepe’de hedef Avrupa. Böylesine kötü günler yaşayan rakibi karşısında mutlak favori olarak sahaya çıktı. Başlık olarak ne yazayım derken, kolay bir galibiyet üzerinden gittim. Belirtmem gerekir ki kolayın da derecesi vardır:
* Az kolay
* Çok kolay
Sahadan 3-1 galip ayrılsa da ne az ne de çok kolaydı. İkisinin arası bir yer.
***
Genel olarak değerlendirecek olursam, ilk yarının büyük bölümünde ev sahibi tek kale bir maç çıkardı. Fakat sık sık sakatlık yaşayan rakibinin oyunu yavaşlatması yüzünden tempoyu yükseltmekte zorlandı.
Konuk takım için 1 puanla evine dönmek altın değerindeydi. 39. dakikada gol gelince kaybedeceği bir şey kalmadı. Beraberliği yakalaması gerekliydi. Biraz daha açık oynayıp ileriye çok adamla gitmeye başladı.
Bu da tam sarı kırmızılıların sevdiği oyun sistemi. Defansta rakibini sık sık eksik yakaladı ve farka gitti. Skor 3-0 iken 76. dakikada Ogün Bayrak’ın 2. sarı kartıyla eksildi. Rakibine cesaret geldi. O esnada fark 2’ye düştü.
***
Sarı kırmızılı takım Bulgar Hoca Stanimir Stoilov geldiğinden beri hep aynı futbolu oynuyor. Topu kaptırdığı anda prese başlıyor ve çabucak kendi yarı sahasına çekilip, alan daraltıyor. Kaptığı toplarla hızla hücuma çıkıyor ve gollerini de genellikle bu sayede atıyor.
Rakibi kapanınca gol yollarında etkisiz kaldı. Ancak ilk golünü hızlı hücumla buldu. 2. gol uzaktan şut ama 3. gol yine kontra ataktan geldi. Direkten dönen topları, kaçırdığı net pozisyonları oldu. Fark daha büyük olabilirdi.
Adana Demirspor sürpriz yapabileceği şansları yakaladı. Daha ilk dakikalarda Tayfun Aydoğan altı pas önünde çok net pozisyonda topa vuramadı. Vursa kesinlikle ağları sarsacak ve takımını öne geçirecekti. Nabil Alioui’nin de istediği gibi vuramadığı bir pozisyon daha vardı. Kimsenin beklemediği bir sonuç ortaya çıkabilirdi.
***
Mateusz Lis’e pek fazla iş düşmese de güzel iki kurtarışa imza attı.
Ogün Bayrak sağ tarafı boylu boyuna kullanan biri. Hem defans yapıyor hem de hücuma çıkıyor. Süratli de… Fakat ceza alanı içerisine yaptığı ortalarda kafasını kaldırıp hiç bakmıyor. Bu nedenle arkadaşlarını topla hiç buluşturamadı. Bunun yanı sıra sarı kartı olmasına rağmen 76. dakikada hiç gerek yokken rakibinin formasına arkadan asıldı ve faul yaptı. 2. sarı kartı yiyerek takımını eksik bıraktı.
Romulo hızlı hücumlarda çok etkiliydi. Asist yaptı ve bir gol attı. Bana göre maçın adamı oldu.
İlk golü atan Juan, öncesinde inanılmaz bir gol kaçırdı. 36. dakikada ceza alanı içerisinde sağdan Romulo’dan pas aldı. Ne oyuncu ne de kaleci vardı. Bomboş. Gelişine vurdu direğin dibinden auta attı, taraftarına saç baş yoldurdu.
Djalma Silva bazen çok ileride ve markajda kalıyor. Topu genellikle defans arkasına bekliyor. Biraz daha fazla geriye gelip, ayağına pas isteyerek defanstan topun daha rahat çıkmasını sağlamalı.
Arnavutluk U21 takımında da oynayan Arda Okan Kurtulan ilk yarı sağ bekte iyi işler yaptı. Genç oyuncu tecrübeli bir futbolcu gibi müdahalelerde bulundu ve sorumluluklar aldı. 2. yarı bana uzak taraftaydı. Bu sebeple dikkat etmekte zorlandım.
Nabil Alioui beğendiğim bir diğer oyuncuydu. Fransız orta saha çok teknik. İkinci yarı başlarken girdi ve oyunuyla dikkatimi çekti. Neden ilk yarı yoktu, anlayamadım.
***
Cumartesi gündüz iş saatleri. Buna rağmen sarı kırmızılı takım stadın %80’inden fazlasını doldurmuştu.
Bazı statlarda yedek futbolcular aut çizgisi kenarında ısınıyor. Burada taç çizgisi kenarında ısınıyorlar ve alan da dar olduğundan yardımcı hakemin hareket alanını kısıtlıyorlar. Yardımcının koşarken çarpma ihtimali olduğundan dikkat dağınıklığına ve hata yapmasına sebep verebilir.
Maç sonu galibiyet coşkusu pek yoktu Göztepe taraftarında. Rakibin zayıf olması bunda büyük bir etkendi. Ancak mağlubiyete rağmen Adana Demirspor taraftarı, futbolcuları tribüne çağırdı.
https://www.yenibakishaber.com/goztepe-galibiyete-rahat-uzandi