Son 8 maçta (ligden çekilen Yeni Malatyaspor dahil) mağlubiyet yüzü görmeyen ve 5 maçlık galibiyet serisi yakalayan Göztepe, sahasında konuk ettiği ligin en şaşalı kadrosuna sahip Eyüpspor’u da yenerek rakamlarına +1 daha ekledi.
Göztepe haftaya Play-Off hattında başlasa da rakiplerinin daha önce oynayıp galip gelmesiyle aşağılara inmişti. Sahadan mutlaka 3 puanla ayrılmalıydı. Ancak 3 puan şartı Eyüpspor için de geçerliydi. Önce uzak ara elinde bulundurduğu liderliği kaptırmış, ardından 2. Sırayı da kaptırmak üzereydi.
***
Maça iyi başlayan taraf ev sahibi takım oldu. 10 dakikalık bir yüklenmenin ardından topu konuk takıma bıraktı. Buna rağmen tedirgin olacak bir durum yoktu, tehlike yok gibiydi. 20. dakikada öne geçmesi, skoru koruma içgüdüsüyle daha da defansif oynamasına neden oldu. Zaman geçtikçe üzerindeki baskı arttı, kalesine daha çok kapandı. Her şey kontrol altındaydı ve panik yapacak durum yoktu. Gol yiyeceği hissi vermiyordu. Defansta oynayan 3 stoperi Atınç, Arslanagic ve Mihojevic rakip forvetlere nefes bile aldırmıyorlardı. Onlara diğer oyuncular da destek verince ceza alanı içerisinde adeta Çin Seddi örülmüş oldu.
Eyüpspor, ligde belki de ilk defa bu kadar çok topla oynadı (%73’e %27). Tek kaleye döndürdüğü oyunda ceza alanı içerisinde tamamen etkisiz kaldı. Galatasaray görmüş Umut Bulut yetmedi yanına Beşiktaş görmüş Mustafa Pektemek’i monte etti yeni teknik direktör Arda Turan ama bu da işe yaramadı. Toplam şutta sadece 11’e 10’luk üstünlük sağlayabildi. Vahim olan taraf isabetli şutta 0’da kalmasıydı. İçler acısı bir durum. Bitmedi… Ortalarda rekor kırdı bile diyebilirim. 39 orta… İsabet oranı ise 13. Sağdan geliyor tehlike bile yaşatamıyor, soldan geliyor olmuyor, ortadan gelip şut çekiyor yine yok. Net denebilecek pozisyon sayısı yok denecek kadar az. Aklımda bir tek oyuna sonradan giren Pa Dibba’nın bomboşken penaltı noktası civarından vuruşunu auta atması kaldı. Rakibinin üzerine toplu geldiği durumlarda hızlı oynayıp, defans yerleşmeden hücuma çıkması gerekirdi, onu da yapamadı.
***
Göztepe yaklaşık 80 dakika boyunca öylesine geri çekildi öylesine geri çekildi ki orta sahası defans görevini üstlenmekten başka bir şey yapamadı. Savunmanın arasına girdiler, kapılan topları ileriye attılar. Tek yapabildikleri hızlı hücumdu. Orada sadece Kavasina ve Mamah vardı. Genellikle 2 oyuncuyla hücuma çıkmak istedi ama birbirleriyle ilk defa oynuyormuşçasına hatalar yaptılar, anlaşamayıp topu hemen kaptırdılar. Defansif olarak işler iyi gidince kenardan bir hamle gelmedi. Son dakikalarda baskının çok arttığı anlarda genç ve deneyimi az olan oyuncular sahaya sürüldü. Bu endişe verici bir durumdu fakat çıkanları aratmamayı başardılar.
Elbette rakip kaleye kalabalık gittiği zamanlar oldu. Az olsa da konuk ettiği takıma nazaran daha tehlikeli ataklardı bunlar. Topu kaptırdığında hemen defansa dönmeyi başardı ve yavaş oynayan İstanbul ekibi karşısında açıklar vermemeyi bildi.
***
Sarı kırmızılıların eski 2 oyuncusu Halil Akbunar ve sonradan oyuna giren Alpaslan Öztürk topu her ayaklarına aldıklarında ıslıklandılar. Oysa Göztepe’nin zaferlerinde başrolü oynayan kişilerdi. Takıma çok şey kattılar ve bu sayede milli takıma bile yükseldiler. Taraftarın onlarla övünmesi ve alkışlaması gerekirken tam tersini yaptılar. Üstelik Halil altyapıdan geliyor ve her zaman Göztepeli olduğunu söylüyor.
https://www.haberekspres.com.tr/goztepe-sol-seritte-makale,11477.html