1. Lig’de haftanın en önemli karşılaşması: Göztepe ve Kocaelispor. Puanları aynı. Averaj farkıyla biri 2. sırada diğeri ise 3. Mağlup olmak hiç istenmeyecek bir sonuç. Her iki takım da beraberliği başarı olarak kabul edebilir.
Hava İzmir’de sıcak. Sonbaharın son ayında olmamıza rağmen derece 30’a dayanıyor. Futbolcuların sık sık suya ihtiyaçlarını doğuracak bir durum. Böyle de oldu ve her fırsatta suya koştular. Ama oynamayı olumsuz etkileyecek bir şey yoktu.
***
Müsabakaya Göztepe iyi başladı. Saha avantajını kullandı. Daha çok topla oynadı. Az gol atan ve az gol yiyen bir takım. Dolayısıyla oyuna hükmetmek ofansif olarak pek işine yaramıyor. Defansif olarak az gol yemesi puanları toplamasını sağlıyor. Bu mücadelede de az fırsat yakaladı, atamadı, az fırsat verdi ve yedi, sahadan 1-0 mağlup ayrıldı. Ligde son 7 maçta mağlubiyet yüzü görmemişken, puan alma serisi sona ermiş oldu.
Kocaelispor deplasmanda oynuyordu. Defansa biraz daha önem verdi. Ama bu kapandığı anlamına gelmiyor. Topun arkasında durmaya çalıştı. Pozisyonları az olsa da geçen sezon sarı kırmızılı formayı giyen Emir Ortakaya’nın kafa golü, 3 puanı getirdi.
***
Göztepe ilk defa bir arada oynayan bir takım gibiydi. Çok pas hatası yapıldı. Defans arkasına top bekleyen oyuncular görülemedi, daha çok yana ve yakına oynandı. Bindirmeler yapıldı, pas atmak yerine defans üzerine gidildi kaptırıldı. Ya da orta yapıldı isabet ettirilemedi. Takım olmakta uzak bir futbol sergilendi. Sebeplerine deyineyim:
Sahaya 4-1-4-1 dizilişiyle çıktı. Genellikle 5-1-3-1 oynardı. Sol tarafta İsmail Köybaşı ve Ensar Aksakal birlikte hiç oynamamışlardı. İsmail sakatlıktan yeni çıkmışken Ensar ilk maçında görev aldı. Onlardan iyi bir uyum beklemek hayal olurdu.
Sağ bekte, Ogün Bayrak kadroda olmadığı için Lasse Nielsen vardı. Asıl mevkisi stoper. İleri geri koşabilecek birisi değil. Sağ orta sahada Mamah tek başına idare etmesi imkansızdı, öyle de oldu.
Bu sistemde başarılı olması için ne yapılması gerekir?
4-4-2 sisteminde sağ ve sol bekler taç çizgisi yakınında topu alır, orta sağanın sağı veya solunda oynayan arkadaşını defans arkasına kaçırmaya çalışır. Mesafe yoksa orta sahanın merkezinden desteğe gelenle top ileriye taşınır. Kanatlar içeriye koşarken rakibi çekerek alan boşaltırlar, bekler onların boşalttığı alana girerek alternatif yaratabilir. Kabaca yazdım. Detaylara girerek değişik varyasyonlar üretilebilir. Onları da Youtube’daki kanalımda anlattım.
Bunlar yapılamayınca kanatlar tamamen etkisiz kaldı. Merkezden pasla girilmek istendi ama oradan dar alanda kısa ve hızlı paslar yapılamadı.
Az da olsa net pozisyona girildi. Kötü şutlar ve kötü paslar gol atılmasının önüne geçti. Kaleci Gökhan Değirmenci 1 pozisyon dışında hiç zorlanmadı.
Eskiden en büyük silahı hızlı hücumdu. Şimdi bu yapılmıyor. Çok pas yaparak defanstan ağır çıkıyor. Takımı hızlandıracak oyuncusu yok. Orta sahada Yalçın Kayan ve Ahmed Ildız teknik oyuncular ama çok yavaşlar. Rakibin hemen geri dönüp yerini alması kolay oluyor. Bu da tüm takımın yavaşlamasına neden oluyor.
***
Kocaelispor defansını sağlam tuttu. Bu da hücumda gücünü biraz düşürdü. Sağdan ve soldan atağa çıksa da forvet Tonque’yi topla buluşturmayı başaramadı. Kanatları çok çalıştı, pozisyon üretmekte fazla etkili olamadı.
***
Emir Ortakaya hava toplarında başarılı bir isim. Buna rağmen kullanılan köşe vuruşunda penaltı noktası civarında o kadar boş bırakıldı ki, rahatça kafa vuruşunu yapıp, takımına 3 puanı getiren golü attı. Göztepe geçen sezon formasını giydiği bu genç stoperi tanımasına rağmen böylesine bir hatayı yapması bana çok ilginç geldi.
Oğuz Ceylan hakem Oğuzhan Çakır’la çok tersleşti. Sözünü dinlememek için gayret etti. Buna rağmen hakem kart göstermeye cesaret edemedi. Tersleşen biri varsa o an çıkacak kart, bir daha hiç kimsenin bu tür davranışlara yeltenmemesini sağlar. Bu karşılaşmada pek fazla olmadı ama 3 büyüklerin maçını yönetiyor olsaydı, bu zafiyetinin üzerine gidilip kendisini delirtirlerdi. Oğuz sarı kartla maçı tamamladı ama maç bitmek üzereyken uzatma dakikalarında.