Göztepe, Giresunspor’u 3-0 yendi. Güzel bir skor. Rakibini sahadan sildi. Sürekli tehlikeler yaşattı. Kalesinde sadece 1 pozisyon gördü.
Buraya kadar okuyunca maçı izlemeyenler ‘bunun nesi kötü’ derler mutlaka. Kafa karıştırıcı bir durum.
‘Sarı kırmızlıların karşısında rakip yoktu’ dersem anlaşılabilir sanırım.
***
Giresunspor genç oyuncu ağırlıklı bir takım. Bunun dezavantajları çok. Ama bir artısı var. Gençler daha çok koşar, daha çok savaşır, ayağa bile kafa uzatabilir. Gelin görün ki bunu yapan rakibi oldu. Tek üstün olabileceği şey buydu, onu da yapamadı. İstatistikler de bunu apaçık ortaya koydu: 5 faul yapmışken, 14 faule maruz kaldı.
Güç farkı varsa yapması gereken şey defansta kalabalık durmak, kalesine yakın defans hattı kurup, alan daraltmak olmalıydı. Tam tersini yaptı. Savunma orta sahaya kadar çok çıktı. Sürekli arkaya adam kaçırıp, kalesinde tehlikeler yaşadı.
Bire bir, adam adama oynamadı. Ceza alanı ve civarında çok boşta oyuncu bıraktı.
Pas alışverişi yoktu. İlk pas yerini tutsa da ikincisi rakibe gidiyordu. Atılan pasları da tutamayıp, ayaklarından açarak kaptırabiliyorlardı.
Defans arkasına uzun pas atmayı bir türlü başaramadılar. Hep kısa düştü.
Okuduğunuz gibi olumlu hiçbir yanları yoktu. Bu kadar kötü durumda olmaları, farklı yenilmelerine yeter de artar bile.
***
Geleyim ev sahibi takıma.
Futbolcular çok iştahlıydılar. Her topa müdahale etmek için uğraştılar. Tatlı sert oynamayı tercih ettiler. Güçsüz kalan rakibinden topu bu sayede hemen kaptılar. Defans yaparken de rakibi küçümsemeyip, boş vermediler. Herkes geriye koştu, topun arkasında durdu, rakibe oynayacak boş alan vermediler. Bu sayede kalesinde bir kere pozisyon gördü o kadar.
Şampiyonluk maçına çıkmış havası vardı. Yeni teknik direktörünün gelmesiyle 2 haftadır tempoyu çok yükseltmişlerdi.
Defans arkası madendi ve burayı sürekli kullandılar. Sağdan akın etti, soldan akın etti, merkezden akın etti. Seyir zevki çok yüksek bir karşılaşma izledik. Zaman çok çabuk akıp, geçti.
Ancaaaakkk…
Rakip bu kadar kötüyken, Göztepe bu kadar iyiyken 3 golün 1 tanesi kendi kalesine olmak üzere 2 tanesi kornerden geldi. Sadece ilk gol iyi paslaşma, koordineli atak neticesinde atıldı. O kadar baskıya, o kadar pozisyona rağmen kaleci Erkan Anapa’yı neredeyse hiç zorlayamadı diyebilirim.
Pozisyon üretememe sezon başından beri devam ediyor. Buna bir türlü çare bulunamadı. Böylesine üstün oynanan bir karşılaşmada bile aynı sorunun yaşanması endişelendirecek bir durum oluşturuyor.
***
İstatistikler de maçı çok iyi anlatıyor.
Toplam şut: 26’ya 3
İsabetli şut: 8’e 2
Korner: 8’e 0
Orta: 17’e 1
İsabetli orta: 8’e 0
Faul: 14’e 5
Buradan çıkarılan sonuç 3-0 galip gelmek pek fazla sevinilecek bir durum teşkil etmiyor. Tek güzel şey 3 puan alıp, Süper Lig’e doğrudan yükselme hattıyla puan farkının 3’e düşmesi oldu.