Göztepe, evinde Beşiktaş’ı konuk etti. 19. dakikada Valentin Rosier 2. sarı karttan oyun dışı kaldı ama 27. dakikada Larin ve 32. dakikada Josef de Souza ile 2 gol buldu. 37. dakikada golü atan Souza doğrudan kırmızıyı yedi. 38 dakika 2 kişi eksik oynamasına rağmen gol yememeyi başardı. Jahovic 75. dakikada kırmızı kartla cezalandıran 3. oyuncu oldu. Maç 11’e 10 devam etti ve 2-0 Beşiktaş üstünlüğüyle sona erdi.
Takımların nasıl oynadığından bahsetmeyeceğim çünkü 3 büyüklerin her maçı ince detaylara kadar inceleniyor, yorumlanıyor. Ben Göztepeli bazı oyuncuların eksikliklerinden ve iyi taraflarından bahsetmek istiyorum.
***
Beşiktaş, ceza alanı yakınından faul atışı kullandı. Barajdan seken topa sağ tarafta boş bırakılan Larin hareketlendi ve takımını öne geçirdi. Ona yakın olan isim Murat Paluli idi ama aralarında 2 metre kadar fark vardı. Topa vurulduğu anda Larin koşmaya başladı ancak Murat sadece izledi. Barajdan seken top önüne düştü, Murat yetişemedi. Vurdu ağları sarstı. Göztepeli sağ bek topun oraya gelebileceğini ve rakibinin koşacağını hiç tahmin etmedi. Oyunun içinde değildi. Tribündeki bir taraftar gibi pozisyonu izlemekle yetindi, ihtimalleri hesaplayıp, Larin’i marke etmesi gerektiğini düşünemedi.
***
32. dakikada top Göztepe kalesinin sağına doğru açıldı. Montero aut çizgisine yakın topu aldı, tüm sarı kırmızılı oyuncular kale içine girip, ona odaklandı. Penaltı noktası civarında Souza kendini boşa attı. Orada asla rakip oyuncu boş bırakılmaz. Tüm takım oyuncularını suçlamak mümkün ama en büyük payı Yalçın Kayan’a verdim. Arkadan kalesine doğru koşarken, 3-4 kişinin baskı yaptığı topla oynayan Montero’ya odaklandı, Souza’yı göremedi. Oysa topla oynayana değil, pas atacağı kişiye bakması gerekirdi. Buna çevre kontrolü deniyor. Aut çizgisine yakın olan ve önü rakip oyuncular tarafından kapanan bir oyuncu, kaleye ne gidebilir ne de şut çekebilir. Yapacağı şey pas vermektir ve pas verebileceği kişiler mutlaka markaja alınmalıdır.
Yalçın ayağına hakim bir oyuncu. Pas almaya gider, durmaz. Oyun kurar. Ama bunlar iyi bir futbolcu olmaya yetmiyor. Defansif özelliği olması da gerekir. Bu hatası, çok ama çok büyük bir hata. Futbolda akıl en önemli şeydir. Aklını oyuna dahil edemezsen, başarı asla gelmez. Ülkemizde buna pek bakılmıyor, fiziksel yeteneklerine göre transfer yapılıyor, sonra hüsrana uğranılıyor.
***
45. dakikada top Göztepe’nin yarı alanında. Di Santo sol taraftan sağa doğru, kaleye paralel koşu yaptı. Defans arkasına atılan topa 90 derecelik dönüş yaparak koşusunu kesmeden hareketlendi. Ofsayta yakalanmadan arkaya sarktı. Savunma oyuncuları hareketsizdi. Durağan halden koşuya başladılar ama Santo hızlı olduğundan herkesi geçip, arkasına almayı başardı. Tam derslik bir hareketti. Kaleci Emre ceza alanı dışına kadar çıktı faulle durdurdu. Sabit bir şekilde pas atılmasını beklemek yanlış bir harekettir ancak ülkemizde birçok forvet böyle yapıyor.
***
45+2. dakikaydı. Kenen tek başına ilerlerken önünde ve arkasında 3 sarı kırmızılı oyuncu vardı. Bunlardan Berkan, arkadan rakibinin önüne doğru ayağını uzatıp faul yaptı. Sıkışmış ve topu kaptırmak üzere olan oyuncuya faul yapmak tamamen yanlış bir harekettir. Bu sayede Kenan hem topu kaptırmadı hem de güç harcamadı. Yere düşerek dinlenme fırsatı buldu. Faul sadece tehlikeli olabilecek ataklarda yapılır. Bu tür pozisyonlarda yapmak, rakibin ekmeğine yağ sürmek anlamına gelir.
https://www.haberekspres.com.tr/goztepenin-artilari-ve-eksileri-makale,10647.html