Kendinizi test edebileceğiniz İngilizce videolar. Önce videoyu izleyin, sonra kağıt ve kalemi elinize alarak İngilizce kelimeleri yazarak tekrarlayın. İyice pekiştirene kadar devam edin. Unutma olasılığına karşı da belli aralıklarla videolara dönüş yaparak, bunun önüne geçin.
NOT: İstek ve önerilerinizi aşağıdaki yorum kısmına yazabilirsiniz.
Little Red Riding Hood | Kırmızı Başlıklı Kız |
Little Red Riding Hood lived in a wood with her mother. | Kırmızı Başlıklı Kız annesiyle birlikte bir ormanda yaşıyordu. |
One day Little Red Riding Hood went to visit her granny. | Bir gün Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesini ziyarete gitti. |
She had a nice cake in her basket. | Sepetinde güzel bir kek vardı. |
On her way, Little Red Riding Hood met a wolf. | Kırmızı Başlıklı Kız yolda bir kurtla karşılaştı. |
“Hello!” said the wolf. “Where are you going? | “Merhaba!” dedi kurt. “Nereye gidiyorsun?” |
“I’m going to see my grandmother. She lives in a house behind those trees.” | “Büyükannemi görmeye gidiyorum. Şu ağaçların arkasındaki bir evde yaşıyor.” |
The wolf ran to Granny’s house and ate Granny up. | Kurt büyükannenin evine koştu ve büyükanneyi yedi. |
He got into granny’s bed. | Büyükannenin yatağına girdi. |
A little later, Little Red Riding Hood reached the house. | Biraz sonra Kırmızı Başlıklı Kız eve ulaştı. |
She looked at the wolf. | O kurda baktı. |
“Granny, what big eyes you have!” | “Büyükanne, ne kadar büyük gözlerin var!” |
“All the better to see you with!” said the wolf. | “Seni daha iyi görebilmek için!” dedi kurt. |
“Granny, what big ears you have!” | “Büyükanne, ne kadar büyük kulakların var!” |
“All the better to hear you with!” said the wolf. | “Seni daha iyi duyabilmek için!” dedi kurt. |
“Granny, what a big nose you have!” | “Büyükanne, ne kadar büyük burnun var!” |
“All the better to smell you with!” said the wolf. | “Seni daha iyi koklayabilmek için!” dedi kurt. |
“Granny, what big teeth you have!” | “Büyükanne, ne kadar büyük dişlerin var!” |
“All the better to eat you with!” shouted the wolf. | “Seni daha iyi yemek için!” diye bağırdı kurt. |
A woodcutter was in the wood. | Ormanda bir oduncu vardı. |
He heard a loud scream and ran to the house. | Şiddetli bir çığlık duydu ve eve doğru koştu. |
The woodcutter hit the wolf over the head. | Oduncu kurdun kafasına vurdu. |
The wolf opened his mouth wide and shouted and granny jumped out. | Kurt ağzını kocaman açıp bağırdı ve büyükanne dışarı fırladı. |
The wolf ran away and Little Red Riding Hood never saw the wolf again. | Kurt kaçtı ve Kırmızı Başlıklı Kız bir daha asla kurdu görmedi. |