Düşme potasındaki 2 takım Tuzlaspor ve Altay. 6 puan değerinde bir müsabaka. Tuzlaspor kaybederse moraller iyice düşecek ve kümede kalma umutlarına darbe vurulacaktı. Altay puan olarak çok gerideydi. Her ne kadar maddi sorunlar tavan yapmış olsa da son 3 maçını kazanmasıyla ligde tutunma umutları yeşermişti.
***
İstanbul’da yağışlı bir hava hakimdi. Kar mı yağıyordu yoksa yağmur mu anlayamadım. Karla karışık yağmur da olabilir. Televizyondan çözememiştim. Hava sıcaklığının 2,9 derece olduğunu duydum sadece. Tam kar havası.
Hem soğuk hava hem de kötü zemin… Eşittir kötü futbol. Futbolculardan güzel şeyler beklemek büyük hata olur.
Düşünülenler olduğu gibi gerçekleşti. Amatör maçı andıran bir karşılaşma izledik. Bozuk zemin paslaşmayı engelledi, ortaları engelledi, şutları engelledi. Bunun yanında sık sık yapılan fauller de oyunun hızlanmasının önüne geçti. Tüm bunlara rağmen birçok maçta göremediğimiz kadar pozisyon oldu. Sakın yanlış anlamayın. Karşılaştırdığım bu ligde pozisyonsuz biten çok sayıdaki maçlarlaydı. Dünya geneline göre ise pozisyon yoktu denebilir
***
Oyuna daha çok hakim olan taraf ev sahibiydi. Daha fazla atak yapıp, daha fazla pozisyona girdi. Bu sayede öne geçmeyi bildi. Son dakikalarda Altay kıpırdadı, beraberliğe yaklaştı ama bulduklarını değerlendiremedi. Hemen ardından Tuzlaspor attı ve mücadeleyi 2-0 kazandı.
***
Kaleye ilk şut 9. dakikada Altaylı Tolga’dan geldi. Etkisiz bir vuruştu. Kaleyi bulan ilk şut da 18. dakikada Ahmethan Köse’den geldi. Kaleci rahatça kurtardı. İlk pozisyon 23’teydi. Altay defansı ceza alanı içinde tek kişiyle yakalandı. 3 hücum oyuncusu vardı ev sahibinin. Gol çıkaramadı.
***
Gollerden bahsedeyim biraz da.
İlk golde hatalar zinciri vardı. Özgür Özkaya, William Togui’ye uzak konumdaydı. Pas atılacağını düşünüp ona doğru hareketlendi. Ancak pas diğer tarafına, araya atıldı. Koşu yolunun tersine dönüp, müdahale etmek istedi, başaramadı. Başta rakibine yakın olsa arkaya kaçırmazdı. Togui çaprazdan ceza alanına girdi. Ozan Evrim Özenç kalesini terk etti. Bu ilk hatasıydı. Rakibinin önünde durması gerekirken de sağa doğru yattı ve bir bakıma kalesini boşaltmış oldu. Golü yedi. Bu da 2. hata. Stoperler geliyordu. Yetişebilirlerdi. Bu nedenle Togui acele edip uzaktan şut çekmeyi tercih edebilirdi. Ozan’ın yapması gereken kalesinde beklemekti. Rakibi yaklaşmayı tercih ederse son ana kadar sabredip, tam ayağını savurmak için geri çekmeye başladığında hızla üzerine koşup, mümkün olduğunca dibine girip açıyı kapatmalıydı.
İkinci golde Hikmet Ciftci araya çok akıllıca topu gönderdi ve arkadaşını kaleciyle karşı karşıya bıraktı. Streli Mamba vurdu direkten döndü. Şanslıydı çünkü top üzerine geldi. Direkle verkaç yapmış oldu. Boş kaleye topu gönderdi.
***
1 gün önce televizyon bir programda o gün oynanan karşılaşmalarda taç atışlarının 15-20 metre öteden atıldığına değinmişlerdi. Bir tanesi de gol olmuş. Bu karşılaşmada hakemler defalarca taç atışlarını yerinden attırmak için uyarılarda bulundu.