Bucaspor 1928’in maçlarını izlemeyi seviyorum. Oldukça tempolu ve heyecanlı geçiyor. Güzel paslaşmalar, güzel çalımlar… Türkiye şartlarını baz alırsam doyuruyor diyebilirim.
Evinde Ankara Demirspor’u konuk etti. Lig lideri puan olarak biraz fark atmış durumda. Onu geçip, 1. Lig’e doğrudan yükselmesi zor. Ama 2. sıraya çıkıp, Play-Off’ta avantaj yakalaması olası bir durum. Ankara Demirspor Play-Off hattının çok gerisinde olmasına rağmen, imkansız diye bir şey yok. Şimdiden pes etmez.
***
Her zamanki gibi güzel bir maç oldu. İki takım da çok koştu. Top olan yerde hemen çoğaldı. Buna rağmen güzel paslaşmalarla pres aşıldı. Herkes canla başla oynadı. Pozisyonlar oldu ama sadece 1 tanesi fileyi havalandırdı ve sarı lacivertliler sahadan 1-0 galip ayrıldı.
Maçın hakimi ev sahibi takımdı. Daha çok atak yaptı ve daha çok pozisyona girdi. Kadrosunda birçok kaliteli oyuncusu var. Bunların teknik kapasitesi rakibine üstünlük kurmasını sağladı. Bir de tatlı sert müdahalelerde rakibini adeta ısırdı, rahat oynamasına izin vermedi. Kaleci Korcan Çelikay’a neredeyse hiç iş düşmedi. Kalesine çekilen isabetli şut sadece 2 taneydi onlar da geri pası kadar yavaş.
Zaman zaman konuk takım yüklense de kısa süreli oldu. Beraberlik golünü ve hatta galibiyeti bile yakalayacak pozisyonlar buldu, bunları çok kötü değerlendirdi.
***
Beğendiğim ve beğenmediğim futbolcular oldu. Erhan Çelenk’in ara pasları ve topu saklayarak sürüklemesi… Forvet Sefa Yılmaz’ın defans oyuncusu gibi geriye süratle koşup, rakibinin hızlı hücuma çıkmasını taçla önlemesi…
Ankara Demirspor’da Mustafa Fettahoğlu topu ayağına aldığında durdurmakta zorluk çekildi. Birkaç kez orta sahadan başlayıp, topla taç çizgisi civarından kara tren gibi gitti, çizgiye indi ve orta yapmayı başardı. Sonradan oyuna giren Ömer Nergiz’de bunu bir kez yaptı. Bir de Toreira vardı. Saç kesimi aynı, rengi aynı, boyu aynı, tipi aynı, oynadığı bölge ve görevi aynı. Galatasaray’a koy, çoğu kişi Toreira olmadığını anlamaz. Samet Erdem Olgaç gerçek kimliği. O da iyi işler yaptı.
Kötü oynayanlar da vardı. Çağrı Ortakaya defansta iyi işler yaptığı kadar kötü tarafları da vardı. Örneğin ceza alanı içerisinde rakibine topu kaptırdı. İyi bir vuruş golü getirirdi, rakibi kötü vurdu. Ömer Şişmanoğlu 2 net pozisyonu kaçırdı. Ama sahanın en centilmen futbolcusu da kendisiydi. Buna rağmen sarı kart gördü. Topu kurtarmak isterken bileğe bastı. Meşin yuvarlağa hakim olan oydu ve rakibi ayak uzatmıştı. Çim yerine, rakibin ayağı araya girince oraya bastı. Ben faul bile vermem hakem olsam.
Bunlar dışındaki futbolcuların içinde de iyi ve kötü oynayanlar vardı. Ben sadece dikkatimi çekenleri saydım.
***
Bazı statlarda otomatik sulama sistemi var. Maç öncesi ve devre arasında çimler sulanır. Burada öyle bir düzenek yok. Dolayısı ile saha kuruydu ve top çime biraz takıldı. Bu da pas vermeyi ve top sürmeyi olumsuz etkiledi.
https://www.haberekspres.com.tr/bucaspor-1928-tek-golle-gecti