Kupa kolleksiyoncusu Jose Mourinho. Gerçi kazandığı kupaları yanında taşıyamıyor. Onlar kulüplerin müzesinde. Dünyaya kendini kanıtlamış, teknik direktörler arasında en başlarda yer alan bir isim. Kupaları geçtik, bundan daha değerli bir şey var o da Yılın Teknik Direktörü olabilmek. Bunu tam tamına 4 kere başarmak imkansıza yakın bir şey. Birçok yıldızı para verip alarak şampiyon olabilirsiniz, burada teknik direktörün rolü çok da fazla olmaz. Ama İnter ve Porto gibi takımları Avrupa’nın zirvesine taşırsanız, bu ödülü hak edersiniz.
2009/2010 sezonunu hala hatırlıyorum. Inter’in başında. O kadar güçlü takım varken kupayı kaldırma ihtimali yok denecek kadar az. Kendinden kat kat güçlü rakiplerle mücadele etti. (İnter’in de kadrosu iyiydi ama çok üst düzey değildi.) Son 16’da Chelsea’yı eledi, Yarı Final’de Barcelona’yı saf dışı bıraktı. Finalde Bayern Münih’i 2-0 yenerek mutlu sona ulaştı. Başarısının sırrı rakibine göre oynamaktı. Topu bıraktı, sağlam defans yaptı, az gol yedi, daha fazlasını atmayı başardı. Bir not sıkıştırayım araya. O takımın kadrosunda Wesley Sneijder ve Mario Balotelli de vardı.
***
Kariyerini hiç kimse tartışamaz. Benim şimdi tartışacağım şey Fenerbahçe’ye neler verebileceği olacak.
***
Hayatta her şeyin iyi ve kötü tarafı vardır. Jose Mourinho’nun da onu bir takımın başına getirmenin de öyle.
İyi taraflarından başlamam gerekir çünkü üst tarafta buradan giriş yaptım. Dünyaca ünlü ve kendini kanıtlamış… Rakiplerini iyi analiz edip, onlara göre sistemle oynayabiliyor…
Haddinden fazla hırslı biri. Bu hırsını futbolculara da enjekte edebiliyor. Saha kenarında yerinde kolay kolay duramıyor. Sahaya girmemek için kendine zor hâkim oluyor. Girdiği de olmuyor değil. Oyuncularında bu hırs yoksa, var edebilmek için psikolog gibi her türlü yöntemi deniyor. Başaramazsa ki bu pek olmuyor, takımında tutmuyor. Fenerbahçe’ye savaşçılığı aşılayacaktır mutlaka.
Bahsettiğim hırsı sayesinde hakemleri etkisi altına alabilir. Ülkemizde bu çok yapılan bir şey. Özellikle yöneticiler sürekli federasyona ve hakemlere yüklenerek, kendi lehlerine karar alınması için uğraşıp duruyorlar. Teknik Direktör olarak bu konuda Fatih Terim suçlanırdı, ondan kat kat daha fazlasını göreceğiz bu sezon.
Başarı onun için olmazsa olmazdır. Bu uğurda yapamayacağı hiçbir şey yok gibidir. Teslim olmayı asla sevmez. Gevşeme nedir bilmez. Havalara girip, rakibini küçümseyecek şekilde top oynanmasına izin vermez.
Takımında kaliteli oyuncuları görmek ister. Üst düzey futbolcuların transfer edilmesini sağlayacaktır. Bu tür transferler yapmak zordur ama Mourinho ismi birçok kapıyı açmayı sağlar.
***
Buraya kadar aklıma gelen iyi taraflardan bahsettim. Kötü tarafları da olabilir. Hem de öyle böyle değil. Bu sebepten dolayı çok ama çok dikkat etmek gerekir.
***
Maddi yönden büyük sıkıntıya girilebilir. Duyumlarıma göre senelik 20 milyon euro alacakmış. Zengin Arabistan takımlarının verdiği ücretleri bile geçer bu rakam. Ali Koç da Aziz Yıldırım da zengin kişiler. Ama cepten para harcamaları mümkün değil. UEFA gelire bakar, transfere verilecek parayı ona göre belirler. Bu rakam tek başına dahi zora sokacakken, alınacak üst düzey oyuncuların maliyetinin de yüksek olacağını hesaplarsak, açık fazlaca büyür. Başarılı olunca bile gelir giderin çok altında kalır. Başarısızlık, Fenerbahçe’nin enkaza dönüşmesi anlamına gelebilir.
Deneyimli teknik adam istediği oyuncular alınamazsa başkana rest çekebilir. Büyük bir tazminat alacağı için göndermek de çok zor olur. Kazandığı paralarının çoğu tazminatlardan olduğu söyleniyor. Bunu göz ardı etmemek gerekir. Böylesine başarılı bir hocanın yüklü tazminatlar göze alınarak gönderildiğini düşünmek şart.
Yönetimden gelecek en ufak bir müdahalede bile açar ağzını yumar gözünü. Hiç kimseyi dinlemez, lafını hiç esirgemez. Onu başkan yönetemez, o başkanı yönetir.
Transferler yapılırken genellikle takımların gelecekleri değil, yöneticilerin koltuklarını koruması ön plana çıkar. Bu da haddinden fazla harcamaya yönlendirir kulüpleri. Yıllar oldu Ali Koç futbolda şampiyonluk göremedi. Kendini kanıtlamaya ihtiyacı var. Şampiyonluk göremeyen başkan olarak anılmak istemiyor. Bu nedenle her kaynağı kullanmaya kalkıyor. Elinde avucundaki tüm mermileri sıkıyor. Aziz Yıldırım da başkan adayı. Seçimi kazanması için yüksekten uçması gerekiyor. İkisinin de Fenerbahçe’nin geleceğini düşündüklerini sanmıyorum. Düşünselerdi büyük riski görüp, Jose Mourinho’dan uzak dururlardı.
Ünlü hocayı sevenler çok olduğu kadar sevmeyenler de çok. Takım içinde huzursuzluk çıkma ihtimali az olsa da var. Real Madrid’den futbolcuların ayaklanması yüzünden gönderilmişti.
Rakiplerini düşman olarak görüyor. Bunu futbolculara da aşılıyor. İyi arkadaşlıkları olanları birbirine düşman etmişliği var. Örneğin Real Madridli ve Barcelonalı oyuncular milli takıma gittiklerinde birbirlerinden uzak durdular. Real’i çalıştırdığı zamanlardı. Buradan yola çıkarsak, diğer 18 takımı Fenerbahçe’ye düşman edebilir. Bu sebepten herkes sarı lacivertli takımı şampiyonluktan edip, başka bir takımın ipi göğüslemesi için uğraşmalarına yol açabilir.
Türkiye’de rekabet çok az. Birkaç takım sivriliyor, diğerleri çok geride kalıyor. Fenerbahçe maçlarını rahat kazanıyor çoğu zaman. Kendinizden daha güçsüz takımlarla maç oynamak, futbolcuların performanslarını geriye çeker. Avrupa Kupaları’ndaki rakipleri fazlasıyla daha güçlü. Kolay maç temposundan zor maç temposuna girildiğinde aksamalar olur. Güçlü rakipler karşısında bocalanılmasına sebep verir.
***
Jose Mourinho son yıllarda eski başarılarının oldukça uzağında kaldı. Aslında bu hem iyi hem de kötü sayılabilir. Bu sebepten farklı kategoriye soktum. Ya düşüş devam edecek ya da yeniden bir çıkış için elinden gelen her şeyi yapacak. Roma’da 2 sene önce Konferans Ligi Kupası’nı kazandı. Bunu pek fazla büyütmemek gerekir. Roma çok iyi bir takım. 3. sınıf bir ligde mücadele etti. Bu sezon Fenerbahçe hiç yoktan bu kupaya veda etti. Elendiği takım da Olympiakos’tu. Finale kadar çıkıp, kazanmasını bildi.
3-5-2 sisteminin hala tartışıldığını görüyorum. Başakşehir böyle oynayarak şampiyon oldu. Elinizde buna uygun oyuncu varsa tabii ki bunda hiçbir sorun olmaz. En başta Ferdi Kadıoğlu tam bu sistemin oyuncusu. Hücuma daha rahat çıkar, defansif olarak daha az açık verir.
***
Gelelim özete. Jose Mourinho Fenerbahçe’de başarılı olabilir mi olamaz mı?
Ülkemize dünyaca ünlü çok teknik adam geldi, başarılı olamadı ve gönderildi. Hatta futbol bilgileri bile sorgulandı. Sorulan bu sorunun cevabını hiç kimse bilemez. Eğer istediği oyuncular alınırsa Türkiye’de başarılı olur. Şampiyonlar Ligi ile Avrupa Ligi’nde kupayı kaldırabileceğini sanmıyorum. Konfederasyon Kupası’nı alabilir. Eğer istenilen oyuncular alınmazsa sezon hüsranla sona erer.
Neler olacağını bekleyip, göreceğiz.